ORTA DOĞU’NUN KAYIP İNCİSİ BEYRUT
Değerli Dostlar,
Beyrut Akdeniz’in incisi,
Kalplerin sevgilisi, Doğu ile Batı’nın,
Geçmiş ile geleceğin, gözyaşı ile neşenin,
Birbirine karıştığı güzel şehir.
Nasıl bazı şehirler bize eski aşklarımızı, Ayrılıklarımızı,
Kavuşmalarımızı, tutkularımızı, bağlılıklarımızı anlatıyorsa,
Beyrut da bize unutamadığımız bir sevdayı hatırlatır.
Onu gördüğünüzde kalbiniz yerinden çıkacakmışçasına atmaya başlar.
Sokaklarda hem sessizlik, hem gürültü, hem ince bir hüzün, hem kahkaha,
Hem düş, hem gerçek barındıran bir şehirdir Beyrut.
Kendini anlatmaya çalışmayan, sizin hâlinizden anlayan.
Acındırmaya ya da sevdirmeye çalışmaz kendisini.
Bizatihi O, sever ya da acır size.
Savaşlar görmüş, katliamlar görmüş, korkuyu ve gözyaşını tatmış şehirler,
Tıpkı insanlar gibi, olgunlaşır.
Olgun bir şehirdir Beyrut.
Tarihinde ağlanmamış bir sokak kaldığını zannetmiyorum;
Lakin genç kızların latif kahkahaları ile etrafını inletmeyen bir ev de yoktur,
Zengin mahallelerinde.
Dünyaca ünlü Meryem Ana heykelinin bulunduğu,
Harissa Tepesinden şöyle bir aşağı indiğinizde
Görürsünüz ki kültürlerin, dinlerin,
Dünya müziklerinin seslerinin birbirine karıştığı,
Dünya mutfaklarının tatlarının Orta Doğu lezzetiyle buluştuğu
Bir Devlet şehirdir Beyrut.
Müzelerinden tarih fışkıran Beyrut Sultani bir şehridir.
Akdeniz’in O’na kucak açtığı gibi, O da Akdeniz’e şükranlarını sunar ,
Her taşında, her sokak aralığında.
Dev gösterişli arabaların sığamadığı dar sokakları da vardır,
Nuh Nebi’den kalma ite kaka giden taksilerin kapısında beklediği lüks otelleri de.
Avrupa yaşam tarzı ile Orta doğu gelenekselliği arasında gidip gelen,
Modern cafe ve restoranların yanında birdenbire yıkık,
Terk edilmiş polis karakollarını görebileceğiniz bir sanat şehirdir.
Ritim sazların sesleri, bazı yerde viyolonsele, piyanoya bırakır yerini.
Bindiğiniz takside haç da görebilirsiniz,
Dükkânlarda Ayet-el Kürsi’ ye de rastlarsınız.
Gördüğü tüm savaşlara, çatışmalar, kıtlığa ve gözyaşına rağmen
Barışın, uzlaşmanın, bolluğun ve sevincin başkentidir Beyrut.
Ziyaret ettiğiniz her şehir gibi, ama Beyrut’ta daha da fazla;
Sokaklarında yürümelisiniz.
İnsanlarıyla temas etmelisiniz, sohbet etmelisiniz.
Her ne kadar sizi anlayan bir şehirse de Beyrut;
Biraz da siz O’nu anlamaya gayret etmelisiniz.
Böylece daha da hemhal olabilirsiniz onunla.
Soru sorun cevap verecektir, dokunun mutlu olacaktır.
Acısını paylaşın, size sofrasını açacaktır.
Ziyaret ettiğiniz diğer şehirler gibi içinden geçmeyin Beyrut’un
Kalbinden geçin,
Kalplerin başkentidir,
Gönüllü, gönlü boldur;
Gezmek diye değil,
Sevmek diye çalarsanız kapısını
Size sorgusuz açılacaktır…
Bir başka yazıda buluşmak üzere;
Sevgiyle kalın,
Hoşça kalın…
Comments