Değerli dostlar,
Anadolu, dilimiz, ülkemiz, birlik bilincimiz ve kardeşlik kültürümüzdür.
Ben olmanın değil biz olmanın eğitimidir.
ACIMASIZLIĞIN değil, şefkatin ve merhametin coğrafyasıdır.
En çok da bir arada olmanın.
Anadolu'da toprağa bir ekersin bin verir.
Bin renk, bin dil, bin tanrı, bin inanç, bin farkındalık birlikte filiz verir.
Birbirinin gölgesinde, birbirinin koruyuculuğunda yeşerir.
Bin çiçeğin aynı anda açtığı coğrafyadır.
Dinler burada buluşur, kültürler burada uyumlanır birbirine.
Bayramlar bir arada kutlanır, çocuklar beraber oynar ve büyürler.
Anadolu'da çatışma değil uzlaşma esastır.
Savaşmak değil barışmak yolu aranır önce.
72 millete aynı gözle bakmayan dilinde Müslüman olsa da hakikatte değildir denir.
Anadolu'da İnsan dedin mi akan sular durur.
Hatta canlı, yaratılmış hiç bir hayvan, bitki doğasından ayrı düşünülemez.
Hiçbir canlıya eziyet edilemez.
Can kelimesi Anadolu'ya aittir.
Başka dilde karşılığı yoktur.
Tıpkı gönül kelimesi gibi.
Gelin Canlar bir olalım diyen,
nasıl küçük görsün, nasıl horlasın, nasıl eziyet etsin.
Anadolu insanı binlerce yıldır, bir aradalığına zarar vermemek için
nice uğraşın içinde olmuştur.
Savaş zamanı barışı aramış,
Zulüm zamanı, zulme uğrayanın yanında yer almıştır.
Ezileni korumuş, ezenle ezmemiş, güçlenenle bir olup
zayıfı kenarda bırakmamıştır.
Anadolu tamamıyla özgün ve hep özgür olmuş bir coğrafyadır.
Musevi'si ile, İsevi'si ile, Ermeni'si ile Kürdü ile Laz'ı Çerkez'i Arap' ı ile
Alevi'si, Sünni'si, mezheplisi, mezhepsizi, hafif meşrep'i,
Allahsız'ı ve Allah 'sızlığıyla bir bütündür.
Kimse ne inancından ötürü, ne mezhebinden ötürü, ne de
derisinin renginden veya ırkından ötürü ayrılmaz.
Hiç kimse İçki içiyor diye köyden kovulmaz,
Havra' ya gidiyor diye hor görülmez.
Yolu kilise' ye düştü diye aşağılanmaz.
Burası Anadolu'dur.
Burada İNSAN yetişir.
Hoşgörü ve tevazunun Anayurdudur.
Gelenek budur,
Görgü bunu gerektirir.
Anadolu bilgeliğidir bunları söyleyen.
Zor zamanda kardeşine sırtını dönmez.
İnancından dolayı kimseyi hırpalamaz.
kimseye sen Ermeni'sin, sen Yahudi'sin,
sen alkoliksin, sen hırsızsın, canisin demez.
Sen fuhuş yapıyorsun, sen haram yiyorsun demez.
Anadolu İNSAN yetiştirir.
Kendisiyle meşguldür.
Kendi kusurunu görür, kendi hatasını arar.
Kusuru, hatayı bir yerlere yamamaya kalkmaz.
Cemaati kalmamış kiliseleri ahır olarak kullanmaz.
O insanların bir gün gelip o kiliseyi ziyaret edeceklerini ve
bundan incineceklerini bilir.
Ama cemaatsiz kalan camilerin ahıra dönüştürülmesine de incinmez.
Çünkü Anadolu bilgeliği, incinse de incitmez.
Duygularıyla , ucuz kahramanlık söylemleriyle hareket etmez.
O'nun yolu sevgi, rehberi bilgeliktir.
Sevgisi, karşılıksız, şartsız, çıkarsız ve samimidir.
Ayran budalası değildir.
Düşene dost,
Kibirliye Kibriya'dır.
Yerinde susar, yerinde konuşur.
Yeri geldiğinde İsa'nın kuzusu,
yeri geldiğinde Musa'nın asası.
Anadolu'da doğduysan hakkını vereceksin.
Kimseyi boş yere üzmeyecek, incitmeyeceksin.
Bozulanı onaracak, dağılanı toplayacaksın.
Gerektiğinde özür dileyecek, beni affet, seni seviyorum diyeceksin.
Gerektiğinde de masaya yumruğunu vuracaksın.
Ama en önemlisi ÖZÜ ve SÖZÜ bir olacaksın.
Laf olsun torba dolsun diye değil,
Anadolu İNSAN ı olduğun için
hasbelkader bu toprakta doğduğun için...
Kommentare